Ruh Sağlığı Okuryazarlığı Nedir? Neden Önemlidir?
Yazının icadıyla birlikte insanlar bilgileri daha çabuk elde edebilmiş ve daha kolay iletişim kurabilmişlerdir. Milattan önce 3200-3700 yılları arasında bulunduğuna inanılan yazı, günümüzde bu temel işlevlerinin yanında daha pek çok özelliği de içinde barındırmaktadır. Anlama, kavrama, ilişki kurma ve düşünme gibi süreçleri de içine alan yazı okumakla birleşince okuryazarlık tanımı ortaya çıkmıştır. Pek çok farklı tanımı olmakla birlikte UNESCO okuryazarlığı, bir dilin yazınlarını okuyabilme, okunan ögeleri anlama ve kavrama yetisine sahip olma şeklinde tanımlamıştır. Medya okuryazarlığı, internet okuryazarlığı, kütüphane okuryazarlığı, sağlık okuryazarlığı gibi pek çok türü bulunsa da bizim burada değineceğimiz okuryazarlık türü sağlık okuryazarlığının altında gelişen ruh sağlığı okuryazarlığıdır. Ancak önce sağlık okuryazarlığının tanımını yapmak ruh sağlığı okuryazarlığını daha iyi anlamamıza yardımcı olacaktır. Sağlık okuryazarlığı, bireyin sağlık hizmetleri hakkında bilgi edinmesi, edinilen bilgileri anlaması ve değerlendirmesidir. Ülkemizde ve dünyada çeşitli okul derslerinde, kurslarda, medyada ve internette hem sağlık okuryazarlığı çalışmaları hem de insanların bu konuya olan ilgileri ve bilgileri günden güne artmaktadır.
Peki ruh sağlığı okuryazarlığı dediğimiz şey nedir? Ruh sağlığı okuryazarlığı literatüre 1990’lı yıllarda giren bir kavramdır. Ortaya çıkmasının nedeni ruh sağlığı konusunda bilgi eksikliklerinin günden güne artması ve bu konunun göz ardı edilmesidir. Bu amaçla geliştirilen kavram bireyin ruh sağlığı bozukluğunu bilmesine, bu bozukluğun ne zaman geliştiğinin farkına varmasına, yardım arama ve tedavi seçeneklerini bilmesine, daha düşük seviyedeki sorunlar için baş etme stratejilerini öğrenmesine ve diğer kişilere yardımcı olacak becerileri kazanmasına yardım eder . Maalesef bu okuryazarlık türü sağlık okuryazarlığı kadar gelişmemiş ve yayılmamıştır. Bunun pek çok nedeni olmakla birlikte altında yatan en önemli neden insanların ruh sağlıklarına yeterli önem vermemesidir. Ancak ruh sağlığı en az fiziksel sağlık kadar önemlidir. Çünkü insan doğası gereği sürekli dengede olmak ister. Bu yaşamın temel şartlarından biridir. Nasıl ki bedenimizi beslememiz gerekiyorsa ruhumuza da beslememiz gerekir. Eğer bir tarafın karnı doymazsa öbür tarafa saldırır. Bu karşılıklı bir ilişkidir. Bu nedenle fiziksel sağlığımıza önem verdiğimiz kadar ruh sağlığımıza da önem vermeliyiz. Peki ruh sağlığına önem verilmesi ve ruh sağlığı hakkında bilgi sahibi olmak yani ruh sağlığı okuryazarı olmak bizlere neler kazandırır?
·
Öncelikle kendimize değer verdiğimiz ve
kendimizi sevdiğimiz için başkalarını da sevebiliriz. Bu toplumsal anlamda
kurduğumuz ilişkilerin niteliğini artırır.
·
Ruhsal hastalıklar hakkında bilgi sahibi
olduğumuz için bu hastalıkların tıpkı fiziksel hastalıklar gibi tedavi
edilebileceğini hatta bu tedavinin çoğunluğunun kendi elimizde olduğunu bilmek
bize bu hastalıklarla baş etme gücü verecektir.
·
Hastalık konusunda bilgi sahibi olduğumuz için
belirtilerinin neler olduğunu bilmek tedavide erken müdahale ihtimalini
artıracaktır. Böylece kısa sürede tekrar denge durumuna gelebiliriz.
·
Belirtileri bildiğimiz için sadece kendimize
değil etrafımızdakilere de faydalı oluruz. Bazen bizler kendimizden ziyade diğer
insanları daha iyi gözlemleyebiliriz. Onların göremediklerini görerek hem onlara
yardımcı oluruz hem de toplumsal ruh sağlığı adına önemli bir adım atmış oluruz.
Damgalama dediğimiz olguyu kırarız. Damgalama çok uzun yıllardır toplumlarda görülen özellikle ruhsal hastalığa sahip bireylerin ve yakınlarının maruz kaldığı bir olgudur. Damgalama sonucunda hastalar ve onların yakınları toplumdan izole edilir. Bu durum hem hasta hem hasta yakınları hem de toplum açısında büyük bir ayrımcılıktır. Dikkat ederseniz sadece hasta ve onların yakınlarından bahsetmedim. Toplumdan da bahsettim. Çünkü her birey hayatının belli bir döneminde en az bir tane ruhsal hastalık deneyimlemektedir. Hal böyle olunca damgalanmanın olduğu toplumda bireyler kınanmamak için dışlanmamak için uygun yardım arama davranışlarında bulunamıyorlar ve içinde bulundukları durum daha da karmaşık hale geliyor.
·
Sorunlar her zaman yardım alarak mı çözülür?
Tabii ki hayır. Günlük stres olayları yaşadığımız üzüntüler bunların hepsini
geliştirebileceğimiz kendimize has baş etme stratejileriyle çözülebilir. .
Sizlerde ruh sağlığı okuryazarlığınızı geliştirmek ve hem
kendinize hem de başkalarına yardımcı olmak istiyorsanız araştırmaktan, okumaktan,
öğrenmekten ve burada yazacağım yazıları okumaktan asla vazgeçmeyin. Unutmayın, sağlıklı hem fiziksel hem de ruhsaldır.
Yararlandığım kaynaklar:
· -Öel, Y. ve Duzcu, T. (2018). Ruh Sağlığı Okuryazarlığı. The Journal of Academic Social Sciences, 77 (77), 380-387. https://doi.org/10.16992/asos.14013.
· - Jorm, A. F., Korten, A. E., Jacomb, P. A., Christensen, H., Rodgers, B., & Pollitt, P. (1997). “Mental health literacy”: A Survey of The Public's Ability to Recognise Mental Disorders and Their Beliefs About the Effectiveness of Treatment. Medical Journal of Australia, 166(4), 182-186. https://doi.org/10.5694/j.1326-5377.1997.tb140071.x.
· --Anthony F. Jorm (2015) Why We Need the Concept of “Mental Health Literacy”, Health Communication, 30:12, 1166-1168, DOI: 10.1080/10410236.2015.1037423.
- -Jorm, A. F. (2012). Mental health literacy: Empowering the Community To Take Action For Better Mental Health. American Psychologist, 67(3), 231-243. https://doi.org/10.1037/a002595.


Harikasın ❣️
YanıtlaSilTebrik ederim yazılarının devamını da bekliyorum
YanıtlaSilÇok teşekkürler. Devamı gelecek.
Sil